Kaan Eruz, Anadol Sevdasıyla İzmir’de Müze Gibi Bir Garaj Oluşturdu

Anadol’un 1967’den 1983’e kadar üretilmiş olan tüm modellerini kapsayan bir koleksiyon, Türkiye’de bugüne kadar eksiksiz şekilde mevcut değildi.

Yaşam Yayın: 15 Nisan 2025 - Salı - Güncelleme: 15.04.2025 09:24:00
Editör -
Okuma Süresi: 3 dk.
28 okunma
Takip EtGoogle News

Ancak İzmirli koleksiyoner ve klasik otomobil tutkunu Kaan Eruz, yerli ve millî otomobilimiz Anadol’a olan büyük sevgisiyle, bu eksikliği gidermeye karar verdi. Eruz, Anadol’un tüm serisinin bir arada yer aldığı özel bir Anadol Garaj Koleksiyonu oluşturdu. Eksik kalan modelleri de orijinal parçalarla tamamlayarak eşsiz bir koleksiyona imza attı.

Kaan Eruz, Anadol’un sadece bir otomobil değil, bir aile ferdi olduğunu belirtiyor:
“Anadol, bir aile otomobili olarak üretildi. Bizim de ailemizin bir ferdi gibiydi. Eskiden otomobil çok az, aile ile bütünleşen bir şeydi. Tatile gidişlerimiz, yolculuklarımız, Anadol'la yolda yaşadıklarımız çok hikayemiz var. Bir kere Anadolumuz makas kırdı. Araba arka taraf oturdu. İndik, babam yan tarafta araziden bulduğu odun parçasını makasın yanına koydu. Onunla tamirciye kadar gittik. Platin ve karbüratör temizliğini, boru ve buji değişimlerini biz yapardık. O kadar rahat bir otomobildi.”

Şu anda, Anadol’un tüm serisini kapsayan ilk koleksiyona sahip olan Kaan Eruz, bu araçları İzmir’de düzenlenen çeşitli fuarlarda –özellikle İzmir Klasik Otomobil Derneği etkinliklerinde– sergiliyor. Özellikle gençlerin bu nostaljik otomobillere gösterdiği ilgi, koleksiyonun ne kadar özel olduğunu ortaya koyuyor.

Eruz’un bu koleksiyonu oluşturmasındaki asıl amaç, Türk otomobil tarihini yeni nesillere tanıtmak ve yaşatmak:
“Kızım da ilk kez bir STC modelini kullandı. Çocuklarımıza bu kültürü aşılamaya çalışıyoruz. Anadol yerli otomobilinin geçmişinde bir iz oluşturmak istiyorum. Tüm serileri bir araya onun için topladım. Bunu çocuklarıma aktaracağım.”

Kaan Eruz, sadece araçları biriktirmedi, aynı zamanda geçmişi yaşatıyor:
“Otomobil sevdası ayrı bir konu. Herkesin bir ilgi alanı var. Otomobile ilgi duyan gençlerin de bunları görmesi, yaşaması lazım. Çünkü artık teknoloji de değişiyor, üretim de değişiyor. Ama bu bilgilere sahip olmamız lazım. Geçmişimizi bilelim ki, geleceğe ona göre bir projeksiyon yapabilelim.”

1967 yılında üretilen ilk Anadol modelinden son modele kadar tüm seriyi barındıran bu koleksiyon, yerli otomobil sevdalıları için adeta yaşayan bir müze niteliğinde. Ford motorları ile donatılmış, Türk tasarımı bu araçların orijinal halleriyle korunması, hem kültürel miras hem de otomotiv tarihi açısından büyük bir değer taşıyor.

“Dizaynı benim çok hoşuma gidiyor. Şimdi bir spor Anadol deyince insanın baktıkça bakası geliyor.”

Kaan Eruz’un bu tutkusu sayesinde Anadol, yeni nesiller tarafından tanınmaya ve değer görmeye devam ediyor.

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.